Ana içeriğe atla

TMK’nın 36 ve devamı maddelerinde “Kişisel Durum Sicili” düzenlenmiştir. Kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Kişisel durum sicili, devletçe atanan memurlar tarafından tutulur. Sicil kayıtlarını tutmak ve örnek vermek bu memurların görevidir.  Kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla, Devletçe tazmin edilir. Tazminat ve rücu davaları, kişisel durum sicilinin tutulduğu yer mahkemesinde açılır.

Kayıt düzeltme davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Uygulamada, bu tür davalarda “Aile Mahkemeleri’nin” görevli olduğu kanısına da kapılmaktadır. Bu hususa dikkat etmek gerekmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, nüfus kayıtları temel alınır. Nüfus kayıtları ile mevcut durum arasında bir farklılık bulunması halinde bu farklılığın giderilmesi istenir. 

Nüfus kaydı ile mevcut durumun farklılık gösterdiği hallere örnek olarak; hayatında hiç doğum yapmamış bir kadının çocuğu varmış gibi gösterilmesi verilebilir. Bu durumda dava, doğum belgesi uyarınca anne ve baba olarak görünen kişiler ile ilgili Nüfus Müdürlüğü’ne açılır. Nitekim, bu davalar; Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlü yahut görevlendirilen bir memur nezaretinde yürütülür. 

            Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davalarda önemli birkaç hususa yer verelim; 

  • Kişi, anne yahut babasının adının değiştirilmesi talebinde bulunuyorsa; değiştirilmesi talep edilen anne yahut babanın miras hukuku ve soybağı hukuku da bu durumdan etkileneceğinden kendisi de davaya mutlaka dahil edilmelidir. Bununla birlikte yargılama süresince DNA incelemesi de yaptırılmalıdır. 
  • Yine bu tür davalarında, taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanması önem arz etmektedir. 
  • Nüfus Müdürlükleri, kanuni harç ve sair yargılama giderlerinden sorumlu değildir.
  • Her davada olduğu gibi, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında da “hukuki yarar” bulunması gerekmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi isteminde bulunması halinde; talep edenin miras hukuku, aile hukuku ve sair konularda yarar sağlaması bir kriter olarak aranmaktadır. 
  • Cumhuriyet Savcıları,  bu davayı ancak “ilgili idarelerin dava açılması gerektiğine dair bildirimi” ile açabilir. 
  • Yine, bir diğer önemli husus; devam eden bir evlilik sırasında eşlerden biri nüfus kaydının düzeltilmesi davası açıyorsa diğer eşin de davaya katılması yahut onay vermesi gerekmektedir. 
  • Bu dava, hak düşürücü süreye tabi değildir ve kamu düzenine ilişkin davalardır. 
  • Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları yalnızca “ilgisi bulunanlar” tarafından açılabilir. 
  • Uygulamada en çok karıştırılan hususlardan bir tanesi; “kadının boşandığı kocasının soyadını taşımaya devam etmesine izin verilmesi” davalarında hangi mahkemenin görevli olduğudur. Bu halde Aile Mahkemeleri görevlidir. 

Bir Cevap bırakın

Menüyü Kapat

Adres: Beştepe Mah. Yaşam Cad.
Neorama Plaza 13/65-66-68
Ankara/Türkiye

Tel: +90 (552) 522 30 60
E-Posta: info@ilkinovacik.com